Herkese merhaba :)
Birkaç ay önce kitap kapağının büyüsüne aldanıp aldığım bir kitap Beni Seç. Açıkçası ilk başları bana sıkıcı mı geldi, okuyacağım daha cazip kitaplar olduğunu hissettiğimden mi bilmiyorum, biraz okuyup sonra devam etmek üzere ayracı yerleştirmiştim. Tabi aradan belli bir zaman geçince unutuyor insan olayları, biraz da takıntılıyım ben bu işlere, tekrar tekrar oku derken ilk otuz sayfayı üç kez okudum ve sonunda kendimde kitaba devam edecek gücü bulabildim :).
Kitap Adı: Beni Seç
Orijinal Adı: The Selection
Yazarı: Kiera Cass
Seri: The Selection
Seri Sıralaması: 1/3
Çevirmen: Derya İmer Aydınlık
Çevirmen: Derya İmer Aydınlık
Yayınevi: DEX
Türkiye Yayın Tarihi: 14 Şubat 2013
Sayfa Sayısı: 304
Piyasa Fiyatı: 19.00 TL
Goodreads: 4,09
Goodreads: 4,09
Kitabın arka kapağı ise şöyle:
Kitap genel olarak sarayda geçiyor ve kızlar arasındaki çekişmeler saraydaki donuk yaşantıya hava katıyor.
35 kız bir tacın peşinde. Kazanan prensi de kapacak…
Bir prens nasıl tavlanır?
Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadele içeren Seçim’i kazanmanın tek yolu Prens Maxon’ı kendine âşık etmek.
America içinse SEÇİM, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspen’i arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.
America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.
35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?
Bir prens nasıl tavlanır?
Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadele içeren Seçim’i kazanmanın tek yolu Prens Maxon’ı kendine âşık etmek.
America içinse SEÇİM, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspen’i arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.
America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.
35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?
“Açlık Oyunları ile The Bachelor arasında bir yerde duran bu roman öyle eğlenceli ki. Yazar, America’nın gizli, ilk aşkının külleri sönerken America ve Prens Maxon arasında gelişen kimyayı öyle ustaca kurmuş ki, okumaya doyamıyorsunuz.” Publishers Weekly
“Kiera Cass’in ilk romanı Beni Seç, reality şov ve distopik bir peri masalının mükemmel sentezi.” Kiersten White, Paranormal
“Kiera Cass’in ilk romanı Beni Seç, reality şov ve distopik bir peri masalının mükemmel sentezi.” Kiersten White, Paranormal
Kitap genel olarak sarayda geçiyor ve kızlar arasındaki çekişmeler saraydaki donuk yaşantıya hava katıyor.
Kitap kapağına gerçekten aşık oldum diyebilirim. Neden bilmiyorum, ama kesinlikle büyülendim. Birkaç dakika sadece bakıp anlamaya çalıştım, evet. Sanki aynalar bize bir şeyler ifade etmeye çalışıyor, değil mi? Renkleri desen, mükemmel. Kapağından artı puan aldı bile ;).
'' 'Ben gizemli değilim.' diye böldüm. 'Biraz öylesin. Ve bazen insanlar, sessizliği kendine güven ya da korku olarak yorumlamak arasında kalırlar. Sana böcekmişsin gibi bakıyorlar, böylece belki sen de kendini böcek gibi hissedebileceksin.' ''
Kurgu da çok iyi, sanki hafiften Açlık Oyunları'nı andırıyor. Fakat şaşırdığım, hatta arada sinir olduğum bir şey var: Bu prens neden bu kadar sönük? Prens Maxon gerçekten iyi huylu, kibirli olmayan, cana yakın bir karakter, hatta sevimli bile denebilir. Ama ciddi bir kendine güven sorunu var ve gerçekten bir prense uygun davranıp davranmadığı düşüncesi zihnimi kitabın büyük bir kısmında işgal etti. Serinin diğer kitapları da okunmak için sıra bekliyor ve diğer kitaplarda ne olacak, göreceğiz.
'' 'Yani onu bana tercih mi ediyorsun?' diye ümitsizce sordu. 'Hayır. Onu ya da seni tercih etmiyorum. Kendimi tercih ediyorum.' ''
Birkaç yazım hatası var, onun dışında pek bir kusuru yok kitabın. O kadar da olsun artık :). Kitabı bir gün içinde bitirdim ve insanı sürükleyen, arada bir gülümseten bir kitap. Zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum, hatta emin olun, hoşunuza gidecek ve benim şu an yaptığım gibi serinin diğer kitaplarını okumak için can atacaksınız.
Tavsiye eder miyim; Evet.
O halde bir sonraki sefere görüşmek üzere... Herkese bol kitaplı günler!


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder